22.1.15

Al beni, yeni baştan yaz
Cümleler kurup hayatı dolduralım
Her gece nefesinle uyut
Saati kurup zamanı durduralım
Aklıma gelince ağlarım, gülerim kendime
Zor günler geçmiş kutlayalım

İstersen adını hiç koymayalım
Nazarlardan korusun diye Allah'ım
Yıllarca başımız bir yastıkta
Birlikte yaşlanalım

İstersen adı AŞK olsun diyelim
Zor günler bize ders olsun güzelim
Her sevene nasip olmazmış böyle 
Kıymetini bilelim



17.1.15

seni kendim için dilemekten öte mutluluğuna ettiğim dualar. içimde bencil bir yer yanımda istiyor seni ama kalbimin derinliklerinde en çok nerede ve kiminle huzur ve mutluluk bulacaksan, kimi severken gülecekse gözlerin, öyle olsun istiyorum... daha çok seven bulabilir misin? işte bunu ben değil, yalnızca zaman bilir... ben inanmasam da.

evet, biliyorum. haksızlık ettin bana. belki yalan bile söyledin ama bunların bir önemi yok. sebeplerine saygı duyuyorum. sen mutlu oldukça ben de mutlu olayım ve yine güzel anılar olalım birbirimize dair hafızalarda.

ben öyle saçmalamış olmayayım; sen de bir kaldırım kenarında unutma beni.

7.1.15

Ertelenen

Elime bir dolmakalem aldığım günden bu yana neredeyse bir blog sayfam olduğunu unutacaktım. Mürekkebin büyüsü mü yoksa doğala özlem mi bilmiyorum; düşünmedim de.

Son zamanlarda zamansızlıktan yakınır oldum, bir o kadar da uykuya düştüm aslında; yorgunluktan olacak; ikisi bir arada hiç iyi bir ekip olmuyor. Mutlaka biri, diğerine çelme takma peşinde... Yazmak, okumak, izlemek, görmek ve dokunmak istediğim öyle çok şey, öyle hayatlar var ki... ve kendi sesimden duyamadığım şarkılar... Bunların yanında hayatımın büyük bölümüne hakim tam değil tüm zamanlı bir işim de var...

Uzun ve sakin tek başıma bir tatil peşindeyim yine tüm bunlar arasında. Belki yazıp çizmeye, okumaya, görmeye ve dokunmaya olan özlemimi gidermeme yardımcı olabilir. Bol oksijen, soğuk ve yalnızlık kendime dönüp dinlenmeme yardımcı olacaktır; kim bilir.. belki son aylarda göğüs kafesime peydahlanan kırık bir kalbi bile onaracaktır...