23.9.08

bu bitmeyen hüznün miladı senin gidişin, biliyorum. bu yalnızlık korkusu da aynı miladın yadigârı bana. rüyalarımda gelişin, saçlarımı okşayışın özleyişim seni. kendi başıma ve dimdik ayakta kalmak zorunda oluşum beni görüşünden.

bu bizim hep birlikte tek fotoğrafımız. bundan 24 yıl öncesine ait, hatırlamadığım bir yaz günü... sanki güzel bir filmin dondurulmuş bir anı. repliklerini unuttuğum, tekrar dönüp izleyemediğim, başa saramadığım.

seneler geçtikçe artıyor sana özlemim ve ihtiyacım. ruhum daha büyük yaralar alıyor diye, eminim. daha çok arıyorum kollarının arasında olmayı ve buna rağmen uzak ve yalnız olmayı yine ben seçiyorum her şey ve herkesten. mutluyum da aslında ama artık mutluluğumda da arıyorum seni. bir parçası kaybolmuş bir puzzle gibi. . .

aklımda hep aynı bir kaç sahne.

ve perde . . !
iyi ki doğdun babacığım . . .
.
.
.
keşke yanımda olabilseydin . . .
.
.
.

Sonbahar yapraklarının sararmaya, bulutların daha gri ve fazla olduğu şu günlere rağmen güneş yine de asil yüzünü gösteriyor.

Hayatta her şey mümkün diyordum, en çok da mutluluk;

yeter ki nerede bulacağını bil...