28.6.09

sağanak bir yaz yağmurunda denizi titretirken gökgürültüsü ve yıldırımlar ben anlamsızca ıslanıyorum. midemde bir kramp. her an yağmura karışmayı bekleyen birkaç damla gözyaşım bahanesini bekliyor. yağmurdan kaçak sıcağın yüreğime baskısıyla duyuyorum her atışını. hepsinin bir tek sebebi var. kendime yakıştıramadığım adamın yanında seni düşünüyorum içimde bir yangın. seviyorum seni.




denize açılır bu yürek şimdi
yelken kürek farketmez
bir sevda sarar başına geceler
dost düşman olsa farketmez
değişir düzenin herşeye rağmen
bir rüzgar eserde dağılır gidersin
bir kuru yaprak gibisindir artık
nereye eserse oraya gidersin

23.6.09

secim(siz)

Her şey, her zaman, her yerde “kalbimin götürdüğü yer”e gitmemi söylüyor, sonra da aklını mantığını kullan diyorlar birer birer. Kalbimin götürdüğü tüm yollar sana çıkarken ve ben bu labirentlerde çoktan yitirmişken, yönümü ve kendimi; nasıl döneceğimi bilmezken geriye, mantığın yoluna nasıl çıkacağımdan bihaberim.

Biraz ve biraz daha sabret diyorum hep kendime ama çabalarım boşuna. Her çıkmaz sokağın sonundaki yüksek duvarların arkasındasın ve öyle duvarlar ki bunlar ne aşmak mümkün ne yıkmak. Dayamış sırtını duruyorsun her birinin arkasında. Yıksam altında kalıp ezileceksin ya da ben; her şekilde artık “biz” olmayacak hiçbir ihtimalde ki zaten yokken bugün de. Varlığından şüphe duysam da tek bir umut zerresini bile kaybetme düşüncesi ezip kanatıyor kalbimi. Yine öremiyorum açık yaralarımı başka mutluluklarla. Biliyorum her biri gibi sen de geçip gideceksin hayatımdan, hoş bir seda kalacak.

Gönül kuşu her zaman istediğimiz şarkıyı söylemiyor ne yazık…

22.6.09

ateş saçma(sı)



garip hisler bunlar, adını sanını öğrenemediğim. bitti demeyi bile unutmuşken, karanlık 3-5 sn.de hayalet gibi serinliği bedenimi yalayıp geçen. med-cezirlerden yorgun ve sonunda bunamaya başlamış kalbime eski heyecanları hatırlatmayı başarabilen, derin, sıcak, yakan, yüklemsiz bakışlar.

yaz mevsiminden sebep olmalı bu çıkışlar, başka ne olacak alkolsüz günlerde seni bana iten. bu bile iyi hissettiriyor zaman zaman. senden değil kendimden yer yer sağanak yağışlı mutluluğum.

5 dakika sürer unutmak ölümsüz aşklar zor
bana dokunmaz kara sevdalar yor daha çok yor
aşktan korkan dönsün yoldan bilsin en baştan
yenilmem kolay kolay sağ çıktım ne savaşlardan

18.6.09

ateş saçması

koskoca sene göz açıp kapayana kadar geçip gitti. yine sen varsın gözümde. sana baktıkça içimi dağlayan kor ateş beni uçuştursa da sana; günün sonunda küllerim dört bir yana savruluyor. ne arabesk mucize ama!

yazamıyorum da artık sen ya da başka herhangi bir şey hakkında. duygularım köreliyor ya da hayal gücüm. ne bir şarkı anlatıyor artık beni ne de bir vakit söylenmiş bir söz. aşksız sevgisiz kalmadığım günler de oldu onlara sayıp devam etmeli hayata artık... pek çokları için genç olan yaşıma ait ruhum benden çok uzun yıllar önce doğmuş ve artık yorulmuş olmalı ki yarısı geçmişte kalmış mutluluklarla avunuyor içten içe... sarıldığın, elimi tutup bırakmadığın, dans ederken beni gözlerine tutsak ettiğin, sana ithaf ettiğim şarkıları söylerken gözlerimi gözlerinden alamadığım eski günleri. "4 günlük bir şey"leri. bir daha olmayacağını, olsa aynı heyecanı duyamayacağımı bildiğim, gerçeklikten uzak hayaller bunlar.

biliyor musun belki iyi oldu ama biz yere erken indik
şimdi yarım yaşanmış o şey boynumda bir düğüm
dört kısa günden bana bir garip sızı kaldı
bir de deli özlemin