13.1.09

mi alma sangra

gözlerin karanlık kuyu
düştüm ...

şimdi nereye baksam ıslak, karanlık duvarlar... ne bakabiliyorum ne dokunabiliyor ne aşabiliyorum. geçit vermiyorlar...

gözlerimi kapayıp yeteri kadar sayınca geçip gider sandığım bir rüya misali, uyanamıyorum. her yerde hala sen varsın ve üzerimde gözlerin. arkamı dönüp gidemiyorum -ki bunu gerçekten istedim-

bir yaşanmamışlıkla daha harcanmaktan korkuyorum. yani seni değil, esasında kendimi düşünüyorum aptal...

aradığım sen misin yoksa aşkın kendisi mi? bu soruya cevap verebilen kimse olmamıştır herhalde. kimisi aşk acısını sevmek olarak nitelendirir bunu, kimi karanlık kuyularda merdivensiz kalmak olarak... ya sen aşkın ta kendisiysen? bunu nereden bileceğim ben.

böyle romantik şeyler düşünmez söylemezdim ben zaten neler oluyor bana anlamıyorum hala. onca yıldan sonra birisi için bunların onda birini düşüneceğime ihtimal bile vermezdim. oysa şu halime bak...

bir yandan hayata direnip ayakta kalmaya çabalarken diğer yandan flamenkoyla arabesk arasında bir noktada çırpınıyorum. sana aptal derken benim de senden bir farkım yok aslında.