8.6.11

la falsa moneda

evet. unutabiliyor insan nasıl seveceğini de sevileceğini de. bir erkeğin beline dolanmasını, kollarıyla kavramasını da. düşmekten korkmamayı, sıkıca tutulabileceğini, güvenmeyi de. benim diyen birinin çıkıp hatırlatacağı günü beklerken endişelerini unutamıyor ama.

gerçek mi yaşadıkları anlayana kadar iş işten geçebileceği gibi, gerçekten inanıp beklenebiliyor da. bir tutam inanç, bir demet güven, bir kucak dolusu sevgi, ışık saçan gözler tüm bunların ilacı.

içinin titremesi ne garip değil mi bunlar olunca. aslında fitilin hiç görmediğin ve muhtelemen görmeyeceğin birisi tarafından ateşlenmesi de, karmaşık duygularının sahibi olmaması da. -ki aslında kimse değil kendinden başka.

bitiremiyorum.