19.8.14

Her Neyse

Biraz gevşetebilsem göğüs kafesimi
Dokunup durdurabilsem attığın yeri
Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor
Dakka başı bir of içimden hiç eksik olmuyor
Boş düşünce balonu başımın tam üstünde
Bir şey yazmaz oldu senden sonra içimde
Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor
Koşmak istesem de sana
Hayat beni geri çekiyor

Her neyse işte, özledim seni
O kadar.

Bir şiir olamadım
Kafiyene uyamadım
Sen kaçtın ben kelime bulup seni tutamadım

Böylesi hayat, nereye kadar?...



17.8.14

Rüya II

dudaklarında bir şey vardı
sakinliğe sürükleyen heyecanlı ruhumu
ve tüm korkularımı silip atan
kalbinin atışında uyumak en güzeliydi rüyaların
ne de hızlı çarpardı, gidecek çok yolu varmışçasına
seni uyurken izlediğim uzun ve sessiz saatler
sana özgürce dokunabildiğim son anlardı
uyanınca anladım.

üşüyorum, sarılır mısın?

Forget

Unutmak; eski bir şehirsek mesela, etrafımıza çektiğimiz surlardır. Tamamlaması zaman alır ancak korur bizi. Ta ki bir başkası gelip o surlarda yeni delikler açana dek.

Rüya

Bu sabah yalnızca gördüklerim değil, okuduklarım da rüya.

"iyi, ara gel, üstüne rahat bir şeyler giy ama, sevişebiliriz :)"

Birkaç kez okudum bu mesajı, hatta şu anda kim olduğunu hatırlayamadığım bir arkadaşa da okuttum "inanamıyorum, gerçek mi bu?!" diyerek.

Sonrasında hatırladığım internette trafik durumunu gösteren haritalara baktığım. Koskoca şehirde yalnızca sana çıkan yollar kıpkırmızıydı. O esnada farkettim galiba ve "kahretsin! rüya bu!" dediğimi hatırlıyorum sessizce kendi kendime. Aksine inanmak için tekrar açtım mesajı, oradaydı, okudum tekrar tekrar.

Yüzüme vuran güneşten sırılsıklam olmuş yastığımı hissettim ardından, gözümü açtığım karanlık dünyamda.




10.8.14

N'olur devamı gelmesin...

1.
Seni özlediğimi düşündükçe, gücünü yitirmiş bir derebeyi gibi yalnız hissediyorum kendimi. Sessizleşiyorum. Oysa konuşmayı nasıl da sevdiğimi bilirsinGece, en güzel uyku şarkılarını söylerken bile, susamazdım. Bilsen biraz sese nasıl da ihtiyacım var. Sadece biraz ses.Taşıyamıyorum bu yalnızlığı, oysa nasıl da çoğul yaşıyordum seninle her şeyi. Şimdi çıkıp gelsen, işte buradayım, desen. Kendimi iyi hissetmem için sadece gülümsemen bile yeter. Yalnız ruhların kalıplarına sıkışmış sözler yazmak istemiyorum. Yedi cehennem, sekiz cennet olduğunu biliyorumBu yüzden, sırf bu yüzden seni bekliyorum.Yoruldum artık. Sözlerimi ayıklayıp, onlarla çoğalmak istiyorum. Gel artık, yalnızlığı sevmiyorum.
böyle 15-20 dakikalık uykularla geçirdiğim, yalnız kalamadığım geceler... gözümü kapadığımda gördüğüm; farklı sahneler ama aslında hepsi aynı şeyi anlatıyor, tekrar tekrar. anlatabiliyorum bu kez...
vicdanımın eserisiniz değil mi? uyuyabilmek için affedilmeyi mi bekliyorum...? o da kabulüm... o gün gelsin yeter ki, uyku nedir ki...

hep söylerdim; bildiğim kadarıyla kimsenin kalbini kırmadım diye... bunda da ilk olmak zorunda mıydın...

6.8.14

kind of apologize

Sebeplerimi anlayabilirsin ama
                 sonuçlarına elbette katlanmak zorunda değilsin...

3.8.14

Cinema Paradiso (Se)

Cinema Paradiso (Se)

Se tu fossi nei miei occhi per un giorno
vedresti la bellezza che piena d'allegria
io trovo dentro gli occhi tuoi
e ignoro se è magia o lealtà.
Se tu fossi nel mio cuore per un giorno
potreste avere un'idea
di ciò che sento io
quando mi abbracci forte a te
e petto a petto, noi
respiriamo insieme
Protagonista del tuo amor
non so se sia magia o lealtà
Se tu fossi nella mia anima un giorno
sapresti cosa sento in me
che m'innamorai
da quell'istante insieme a te
E ciò che provo è
Solamente amore.

Cinema Paradise (If)
If you were in my eyes for one day
you would see the beauty that full of happiness
I find in your eyes
and I ignore if it's magic or loyalty
If you were in my heart for one day
you might have an idea
of what I feel
when you squeeze me tight on you
and chest to chest, we
breath together
Protagonist of your love
I don't know if its magic or loyalty
If you were in my soul one day
you would know what I feel in me
that I'm enamoured
over those instants together with you
and what I feel is
solely love

2.8.14

unpublished

yazıp da yayınlayamadıklarımız var ya, en çok da onları seviyorum. daha içten ve gerçek. etrafında dolaşmadan, dosdoğru, dimdik...

evet bu.

Şaşıfelek Çıkmazı, Yeditepe İstanbul, Nasıl Evde Kaldım ve Sıdıka'yı geri istiyorum.