31.7.14

you're not welcome

kendi evinde, uzun zaman önce gelmiş ve bir türlü gönderilemeyen misafir gibi hissetmek de var.

30.7.14

domande

Farklı şeyler özleyen iki kişi sevebilir mi birbirini? Sevdikleri asgari müşterek birbirleri oldukça özlemleri uzaklaşır ya da ortaklaşır mı? Bu yüzden mi demiş şair sevmek çiftleşmek değil tekleşmektir diye?...


ki ben yalnızca kahvemi soğuttuğun için sevebilirdim seni...

Saç-malama

Hepimiz zaman zaman daha yoğun olarak sorgularız hayatı(mızı). Ben de böyle bir dönemden geçiyorum.

Eğitim, gelişim, başarılar, başarısızlıklar, sevgiler, nefretler, peşinde koştuğumuz dolu/boş hikayeler. 

İşte bu noktada, alınmak istenen kararlar ve faaliyet planlarının çoğu kez yüksek riskler taşıdığına inanıyorum. Çünkü 'başka bir ben'in aslında gerçek dışı olacağını ve çoğu zaman o başka kendimizden sıkılıp kendisini yarı yolda bırakacağımızı ve sonucun bir başarısızlık ya da eksik kalmışlık olarak bize geri döneceğini düşünemiyoruz. 

Önce sakin sonra da kendimiz olmak gerek. 

Biz değil miydik, Mayıs 2013'ten bugüne kadar "bizim biz olmamıza izin verin" diye yüzlerce kez bağıran, her türlü paylaşım mecrasında atıp tutan. Şimdi "ama görseler duysalar ne derler" demenin anlamı ne? 

İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü.

27.7.14

En çok da yazmak istediğimde düğüm olur kelimeler boğazımda.

25.7.14

ZZ'ye

ne kadar geç tanışmışız seninle. zararın neresinden dönsek kâr ama, seninle konuşmayı özlüyorum ben. bir şeyler öğrendiği çok arkadaşı olmuyor insanın hayatında. 


yağmur

Gönderilmemiş mektuplarım var. Pek çoğu zaman aşımına uğrayan.

Bu akşam tüm mektupları saklandıkları deliklerden çıkartıp teker teker yakmak istedim; artık hatırlayamadıklarımı bile. Hatırlayamadığım anılarımın bile silinip yok olmasını istedim çünkü öyle bir mucizeye şahit oldum ki ve o mucizeye bakarken öyle bir hayali yaşadım ki birkaç saniyeliğine; öylesine gerçek...


14.7.14

Could I have it forever?

Hatırlamanın zor, unutmanın mucize olduğuna inanıyoruz ya... Halbuki ne kadar zor hayatın boyunca unutmak istemeyeceğin anıları ilk anki tazeliğiyle saklayamamak...




7.7.14

Başkalaşma

Oyunbozan bir akşamın altında,
Elinde bir yoyo gibi benliğin,
Senden damlara, damlardan geriye
- Tavuklar yem der, kediler ciğer -
Sana benzer bir şey dolaşır havada.

Bir kadeh tutuştururlar eline derken,
Allı dallı bir laf atılır ortaya:
Bir zilzurna sabahlığın içinden
Yeşil şanosunu sular bir kadın,
Sana benzer bir kanto söylenir karşıda.


Kurtulur dudaklarından düşersin er geç
Çamurlu pabuçları dibine.
Turplar kızarır, kıvırcık salatalardan,
Sana benzer bir şey sulanır bostanda.

Thou Gild'st The Even

yarayla alay eder yaralanmamış olan 
bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden 
sen ondan çok daha parlaksın çünkü 
sen! tüm göklerin en güzel yıldızların ilki! 
sen! sen aydınlatırsın geceyi…