23.6.09

secim(siz)

Her şey, her zaman, her yerde “kalbimin götürdüğü yer”e gitmemi söylüyor, sonra da aklını mantığını kullan diyorlar birer birer. Kalbimin götürdüğü tüm yollar sana çıkarken ve ben bu labirentlerde çoktan yitirmişken, yönümü ve kendimi; nasıl döneceğimi bilmezken geriye, mantığın yoluna nasıl çıkacağımdan bihaberim.

Biraz ve biraz daha sabret diyorum hep kendime ama çabalarım boşuna. Her çıkmaz sokağın sonundaki yüksek duvarların arkasındasın ve öyle duvarlar ki bunlar ne aşmak mümkün ne yıkmak. Dayamış sırtını duruyorsun her birinin arkasında. Yıksam altında kalıp ezileceksin ya da ben; her şekilde artık “biz” olmayacak hiçbir ihtimalde ki zaten yokken bugün de. Varlığından şüphe duysam da tek bir umut zerresini bile kaybetme düşüncesi ezip kanatıyor kalbimi. Yine öremiyorum açık yaralarımı başka mutluluklarla. Biliyorum her biri gibi sen de geçip gideceksin hayatımdan, hoş bir seda kalacak.

Gönül kuşu her zaman istediğimiz şarkıyı söylemiyor ne yazık…