Bazı şeyler yarımken daha güzel.
Diğer yarısını merak ederken,
o günü beklerken…
hatta arada bu seni delirtirken.
Diğer yarısını merak ederken,
o günü beklerken…
hatta arada bu seni delirtirken.
İki bölümlük dizinin ikinci bölümünü izlemek için beklerken…
Tatlının kalan yarısını yarın yiyebileceğini bilirken…
Bir haftalık tatilin daha ilk üç günü henüz bitmişken…
Denize henüz yarı beline kadar girmişken belki de…
Daha kendimin de yarısındayım bence.
Ve 88’imde göçersem bu hayattan,
bu cümle tam da o gün çok havalı duracak =)
Ve 88’imde göçersem bu hayattan,
bu cümle tam da o gün çok havalı duracak =)
Evet, ben de biliyorum;
daha bir bu kadar işim var,
bir bu kadar yol var yürümem gereken,
bir bu kadar kilo vermem lazım…
Bir bu kadar fırın ekmek yemem lazım
"Adam olmak" için de denilebilir.
Bunlar cancağızım,
hep bardağın boş tarafı.
Hepimiz zaman zaman orada nefes aldığımızı düşünüyoruz;
"solungaçlarımız yok ki" diyerek.
Mamafih, nefes alacak tek yer de o bardağın bir yerleri değil.
Hayata koşarken çoğu kez bunu unutuyoruz.
Hayata koşarken çoğu kez bunu unutuyoruz.
Yarım diyordum…
Yarım ekmek kokoreç candır mesela.
Bir bütünü paylaşmak da…
İki yarım bir araya gelip tamamlanmak da.
Analar derler ya,
“Yarımşardan beş yerlermiş”…
“Yarımşardan beş yerlermiş”…
Diğer yarıma henüz varamadığımı düşünenleriniz varsa şayet,
bana tuttuğu aynada, o çakmak çakmak gözleri görmekte,
sustuklarını duymakta,
ve tamamlanmaktayım.
- iyi ki.
ve tamamlanmaktayım.
- iyi ki.
Bu da böyle bir yazı olsun;
yarım yamalak. 🖋