20.9.24

Solgun

Bu sonbahar denen şey iyi gelmiyor bana. Net. 

Sabah bir kış sonu havası, öğleden sonra çakma bahar havası. Güneş var ısıtmıyor, ceket giysen sıcak basıyor. Neresinden baksan, ne idüğü belli olmayan bir mevsim. Ne öyle ne böyle, hem şöyle hem böyle. 

Üstüne bir de hastalık geldi ki ne zaman biraz üzülsem hemen bir nanemollalık, göğüs ağrısı ve ciğerlerin buselik makamı yayını. Deniz suyu ve iyot ihtiyacı hasıl oldu da bu yılı da pas geçiyorum besbelli. 

Bu paslaşma yüzünden mi yatıyorum? Her şeyin cevabınıda bilemem, yersen. Bundan sonra hayatımı etkileyebilecek konuları da test usulü, çoktan seçmeli katmak istiyorum hayatıma. 

Ateşim varken şahane rüyalar görüyorum. Bir günde altı rüya not almışım. Arada o işin oluru var mı bir bakmak lazım. Alarm sesini susturmak, kediyi öpmek, apronda el sallamak, yanan bulutların içinden geçip evlere ve evrenlere bakmak lazım. Ateş dedik ama, idare et biraz. 

Aaa sen de hasta deme ara gülelim biraz, iyileştirir. 

Öperler. 
(Satmadan iyileşilmiyor biliyor musun?)


Hiç yorum yok: