17.10.25

Beni Bozmaz

Katiller cinayet mahaline geri döner savı sebebiyle oturup dönmenizi bekleyecek değilim efendim. O kadar vaktim de yok, sabrım da, eh ne yalan söyleyeyim isteğim de.

Öldüğüm de yok zaten.

O elinizdeki olsa olsa bir flöre olabilir, eğilip bükülmek huyunuzsa fark edememiş olabilirsiniz belki, dikkatinizi çekmek isterim.

Belli ki sıfır noktasına geri dönüp kendime kendimi baştan anlatmam gerekecek.
O da olur, nasıl diyorlar beni bozmaz.

Şu aralar saray soytarısı gibi görmek isteyenler bir yana dursun, amacım hiçbir zaman burnu düşse yerden almayacaklardan biri olmak değildi, olmadım da çok şükür.
Sana öyle davranıyorsam da aynaya bakmanı öneriyorum.

Olsa olsa bir davul olabilirdim, evet davul.
Hani şu sesi uzaktan hoş gelen.
O da senin kulaklarının yanılgısı ki bu da benim problemim değil hani.
Ses aynı ses, ben aynı ben.

Yaklaştıkça sözleri duymak istedin, ne güzel.
Şarkılarım da değişir ama benim, her günüm gibi.
Güneşi de var, rüzgarı da, bulutu da var, yağışı da.

Fırtınalı havalar da var mesela, sert olur ama kısa sürer.
Bunların bir ya da birkaçını deneyimlediysen mesela, bil ki hayatımdasın.
Güneş gülüşümle, bulut hüznümle, fırtına dertlerimle gelmiyorsa, etrafında esen rüzgarı da benden bilme.
Olsa olsa yokluğumdandır.

Çünkü korurum ben sevdiklerimi fazla sıcaktan da esen rüzgardan da.
Biraz aptallık da var serde, kendimi duvara çarpar yine kollayacak bir yol bulurum içime aldıklarımı.

Ne ego! ama değil mi…
Aslında değil.
Sevdiğim bir söz var:
“Mesele Ego’n mu seni besliyor sen mi onu?”

Ben yalnızca kendimi, değerimi, becerebildiklerimi biliyorum.
Vazgeçmek mesela; pek güçlü yönlerimden biri sayılmaz.
Gurur meselesi yapıyorum herhalde.

“O işi bir halletsem kendim vazgeçeceğim zaten ama direndiğin için zorluyorum”
yani herhalde galiba sanırsam böyle işliyor sistemim.

Arıza işte.
Defo gibi düşün.
Kadı kızında olabilecek kadar bir kusur işte.
Gözüne batan bu miniminnacık kusur değilse, niye yaşarıyor gözlerin sen bunu bir düşünedur.

Angard! ⚔️



Hiç yorum yok: